CHP Genel Başkan Yardımcısı Engin Özkoç, dün KRT TV’de yayınlanan Gündem Özel programında gazeteci İnan Demirel’in sorularını yanıtladı.
“KANDİL İLE SEÇİM SÜRECİNDE ANLAŞMA YAPAN, İKTİDARDIR”
Özkoç, seçim sürecinde muhalefete karşı iktidar tarafından yapılan propagandalara ilişkin şunları söyledi:
“Kandil ile seçim sürecinde anlaşma yapan, iktidardır. Onlara bunları söyleten iktidardır. Zaten bunun mantığı da çok da açıktır. Bunu böyle söylemenin kime yararı dokunuyor? İktidara yararı dokunuyor? Kime zararı dokunuyor? Muhalefete zararı dokunuyor. Demek ki Kandil’in amacı ne? Bu muhalefeti yenilgiye uğratmak. Bunu nereden anlıyoruz? Kandil’in lideri kim? Abdullah Öcalan değil mi? Bundan önceki seçimlerde Abdullah Öcalan’ın kardeşi Osman Öcalan’ı televizyona çıkartan kim? Recep Tayyip Erdoğan değil mi? Televizyona çıkardıktan sonra ‘Kırmızı bültenle arandığını bilmiyordum’ yalanını söyleyen Recep Tayyip Erdoğan değil miydi?”
AKP’nin milleti kandırdığını savunan Özkoç, sözlerine şöyle devam etti:
“Ne olacaktı? Millet refah içerisinde olacaktı. Evleri olacaktı. Seçimden önce dolar kaç paraydı, şimdi kaç lira? Euro kaç paraydı, şimdi kaç para? Merkez Bankası Başkanı’nı değiştirmekle ekonomiyi düzeltemezsin. Sen oraya Şimşek’i getirmekle ekonomiyi düzeltemezsin. Ekonomi, üretim ile düzelir.
“RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN KATAR’DA, SUUDİ ARABİSTAN’DA, BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ’NDE ARADIĞI ŞEY NEDİR? PARA”
AKP iktidarının ekonomi politikalarını da eleştiren Özkoç, şunları söyledi:
“Mehmet Şimşek, geldiğinden beri ne yapıyor? Gece günsüz oturup ‘Vergi koyarak milletin cebindeki parayı çıkartıp borçları öderiz’ diyorlar. KDV’yi artırdılar… Bunu seçimden önce söylediler mi? Söyleyemezler. Şimdi yaptılar mı? Yaptılar. Millet bu gerçekleri görmüyor mu?
Recep Tayyip Erdoğan’ın Katar’da, Suudi Arabistan’da, Birleşik Arap Emirlikleri’nde aradığı şey nedir? Para. Peki bu parayı nasıl buluyor? Bu vatan topraklarını peşkeş çekerek. Bunu da kendisi söyledi mi? Söyledi. Buna benim inandırmama gerek var mı? Bu vatan toprakları borçlarından dolayı satılıyorsa o zaman burada yarın öbür gün, bu vatanın evladı olarak kendi evimi vatan toprağında kuracakken Suudili birisiyle muhatap olacaksam, Katarlı birisiyle muhatap olacaksam bu vatanın satıldığı anlamına geliyor mu, gelmiyor mu? Millet bunun kararını verecek mi, vermeyecek mi? Bu bir beka sorunu mudur, değil midir? Buna bir tek Cumhuriyet Halk Partisi mi karar verecek? Bir tek Cumhuriyet Halk Partisi’nin düşünmesi gereken konu mu?”
“BU YAKIŞIKSIZDIR, DOĞRU BİR AÇIKLAMA DEĞİLDİR”
Demirel, Özkoç’a “CHP’nin görevden alınan Muş İl Başkanı İsmail Adanur demiş ki ‘Benim İmamoğlu ile ilişkilendirip bu sebeple görevden alınmış olabileceğimi düşünüyorum’ demiş” diye sordu. Özkoç, şu yanıtı verdi:
“İmamoğlu, bizim İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’mız. İmamoğlu, kimsenin düşmanı değil. Görevini İstanbul’da layıkıyla yapan bir belediye başkanı. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak göreve talip oldu. O dönemde mitingleri ile çalışmanın içerisinde olan bir kişi. Ne Genel Başkan’ımızın ne benim İmamoğlu ile ilgili böyle bir yakıştırmada bulunmada ilgimiz olamaz. Bu yakışıksızdır, doğru bir açıklama değildir.
Elbette eleştirilerimiz varsa birbirimize söyleyeceğiz. Genel Başkan, il başkanlarını topladı, hepsine ‘Hesaplaşalım. Sizin bana söyleyecekleriniz, benim size söyleyeceklerimiz var’ dedi. Orada biz, kendi içimizde özeleştirimizi yaptık. Orada ‘şunu şöyle yapsaydık’ diyeni görevden mi alıyor parti? Bunların hiçbir tanesi doğru olamaz. Başta İmamoğlu olmak üzere, bütün belediye başkanlarımızın sonuna kadar yanındayız.”
