İsrail’in Gazze Şeridi’nde yaşayan Filistinlileri göndermek için bazı ülkelerle gizli müzakereler yürüttüğü haberlerine atıfla X hesabından açıklama yapan BM Konut Hakkı Özel Raportörü Rajagopal, “Gazzelilerin zorla gönderilmeleri, özellikle yüksek çocuk sayısı nedeniyle soykırımdır. Kongo ya da bu halkı kabul edecek diğer ülkelerin yetkilileri, soykırıma yardım ve yataklık suçu işlemiş olur.” ifadelerini kullandı.
Rajagopal’ın atıf yaptığı İsrail basınında, İsrailli yetkililerin Kongo ve diğer bazı potansiyel alıcı ülkelerle Gazzelileri göndermek için gizli görüşmeler yürüttüğü belirtiliyor ve adını açıklamak istemeyen bir yetkilinin “Kongo, göçmenleri almak istiyor ve diğerleriyle de görüşmeler içindeyiz.” şeklindeki açıklamasına yer veriliyor.
İsrailli aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, yaptıkları açıklamalarda, Filistinlilerin Gazze’den “gönüllü göç etmesinin” en iyi çözüm olduğunu savunmuştu.
SOKAKLARDA ÇÜRÜMÜŞ CESETLER BIRAKARAK ÇEKİLİYORLAR
Gazze Şeridi’ne yönelik 7 Ekim’de başlayan saldırılarının ardından 27 Ekim’de de kara işgaline başlayan İsrail güçleri, Gazze Limanı, Şatı Mülteci Kampı, Eş-Şeyh Rıdvan, Ed-Derec, Eş-Şucaiye, Et-Tuffah, Ez-Zeytun mahallelerinden dün sabah saatlerinde çekilmeye başladı.
İsrail askerleri, doğu kesimdeki Şeyh Rıdvan, Şucaiye ve Tuffah mahallelerinin eteklerinde yeniden konuşlanıyor.
Bu çekilme, İsrail ordusunun 31 Aralık’ta Gazze Şeridi’ni karadan işgalinde görev alan 5 muharip tugayını terhis etmesinden sonra gerçekleşti.
Gazze’nin farklı mahallelerindeki olayların görgü tanıkları ile yerel kaynaklar, İsrail saldırılarının neden olduğu enkazı AA muhabirine anlattı.
Buna göre, İsrail askerleri tarafından öldürülen Filistinlilere ait onlarca ceset, kent sokaklarında duruyor.
Günlerce defnedilmeden bekleyen cansız bedenlerin bazılarının çürümüş bazıları da çürümeye başladığı belirtildi.
İsrail askerlerinin çekilmesinin ardından Şeyh Rıdvan Mahallesi’nde büyük bir yıkım ortaya çıktı.
Haftalarca devam eden İsrail bombardımanı, mahalleyi moloz ve kül yığınına çevirdi.
Bölge sakinleri, İsrail yıkımından sonra artık mahallelerini tanıyamadıklarını anlattı.
Haftalar sonra evlerini bulmak için çevrede dolaşan Filistinliler, yollarda sağda solda yatan cansız bedenleri görünce şaşkınlığa uğradı. Bazılarının artık “defnedilemeyecek durum” olduğu ifade edildi.
Filistinliler, kayıplarının yanı sıra uzun süredir defnedilmeyen cansız bedenler nedeniyle salgın hastalıklardan endişe ettiklerini dile getirdi.
KENTLER TANINMAZ HALE GELDİ
İsrail ordusu ayrıca Şeyh Rıdvan’ın merkezindeki çarşıyı buldozerlerle yerle bir etti. Artık kumdan bir tepe haline gelen çarşıdan geriye hiçbir şey kalmadı.
Gazze kentindeki yollar da saldırılar nedeniyle tahrip oldu. Asfalt yollar hem buldozerlerle hem de hava saldırıları nedeniyle altüst oldu.
İsrail ordusunun yol açtığı yıkım, altyapı, kanalizasyon, su ve elektrik şebekelerini de etkiledi. Bu yıkım, bölge sakinlerinin enkazları üzerinde bile olsa evlerinde yaşamak üzere geri dönmeleri ihtimalini zorlaştırdı hatta imkansız hale getirdi.
Kentin kuzeyinde yer alan, konutların yanı sıra eğitim kurumlarının yer aldığı Feyruz binalarında da büyük hasar meydana geldi.
Tamamen yıkılmayan binalar da ciddi ölçüde hasarlı ve her an yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya.
Öte yandan Gazze Şeridi’nin batısında, sokakları ışıklarla süslenmiş, kafeterya, otel, eğlence merkezleri gibi iç turizme yönelik destinasyonlar da İsrail güçlerince, kum yığınına dönüştürüldü.
Gazze’nin lüks yerleşim yerleri ve turistik bölgelerinden biri olarak kabul edilen; konutların yanı sıra eğlence alanları, alışveriş mağazaları, araba showroomlarının yer aldığı bölge, geniş çaplı yıkıma maruz kaldı. Binaların tamamı ya da bir kısmı yıkıldı.
İSRAİL ÖZEL MÜLKLERİ TAHRİP EDİYOR
İsrail askerleri, bu bölgedeki showroomlarda sergilenen ya da zorla yerinden ailelerinin geride bırakmak mecburiyetinde kaldıkları araçlarını kundakladı.
Ayrıca Gazze Limanı’nda yer alan balıkçı tekneleri de tahrip edildi, kısmen ya da tamamen yakıldı; balıkçılara kolaylık sağlamak için dış destekle inşa edilen balıkçı odaları da yıkıldı.
İsrail uçakları ve askeri araçları ve araçları tarafından yerle bir edilmeden, binalar moloz yığını haline getirilmeden önce şehrin en prestijli bölgelerinden biri olan El-Rimal Mahallesi’ndeki El-Abbas bölgesi saldırılardan önce Filistinlilerin maişet arayışında olduğu bir yerdi.
Son dönemde Filistinliler burada kalan yiyecek ve kıyafetlerin satıldığı birkaç tezgahtan müteşekkil mütevazi bir pazar yeri açtı.
Bölge sakinleri bu minvalde ürünlerin kısıtlı olması ve limanların kapatılması nedeniyle fiyatların saldırılar öncesi dönemine oranla iki katına çıktığını ifade etti.