Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz, “İmam hatip okulunu sadece bir akademik ders, bir üst öğrenime öğrenci hazırlayan değil, bir kültürü kazandıran bir kurum ve kazandırmış olduğu kültürle de diğer okullara örnek olup, toplumda iyiliğin ve hayrın yayılması için öncü olacak nesiller yetiştiren kurum olarak görmek gerekiyor.” dedi.
Yılmaz, Çorum Belediyesi Buhara Kültür Merkezi’nde düzenlenen “İmam Hatip Okulları Yönetici Buluşmaları” etkinliğinde yaptığı konuşmada, okul yöneticilerinin imam hatip okullarının öğrencilerine dünya ölçeğinde ne kazandırdığını çok yönlü anlatmaları gerektiğini söyledi.
Kamuoyunda imam hatip okullarıyla ilgili gerçek bilgilerin yer almadığını belirten Yılmaz, “İnsanlar zan üzerine okullarla ilgili kanaat paylaşıyor. Hatta bazen kelli felli insanlar medyada, ‘Bu okullarda matematik okutulmuyor, fizik okutulmuyor’ gibi şeyler söyler. Bunlar artık gülmenin ötesinde insanın yorum yapamayacağı şeyler. Halbuki Türkiye’de imam hatip okulları özellikle 2016’dan itibaren program çeşitliliği ile yeni bir dönemin kapılarını araladı. Şu anda yabancı dille birlikte çok çeşitli alanlarda bu okullarda eğitim imkanı var. Fen ve sosyal bilimler programı, hafızlık, musiki gibi farklı alanlarda öğrencilerin geldiğini görüyorsunuz.” diye konuştu.
İmam hatip okullarının başarısının son yıllarda arttığını dile getiren Yılmaz, “Özellikle 2022 yılında genel ortaöğretimin yerleştirme oranı yüzde 34, imam hatip okullarının yerleştirme oranı yüzde 38. 2023 yılında yüzde 36 genel ortaöğretim, yüzde 39 da imam hatip okulları. Bu aslında bir başarıdır ve paylaşılabilir.” diye konuştu.
İmam hatip okulu müdürlerinin toplumda etkin ağırlığının olması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, “Bulunduğunuz ilçede herkes sizi tanıyacak, ‘Bu hocamız imam hatip okulunun müdürü’ diyecek. Bu şekilde insanlar üzerinde etkinizin olması lazım.” ifadesini kullandı.
İmam hatip okullarının yöneticilerinin, yaptıkları işin ne kadar büyük olduğunun farkında olması gerektiğinin altını çizen Yılmaz, çocukların Kur’an-ı Kerim, tefsir, hadis, fıkıh derslerinin hayatla ilişkisini kurabilmesinde okul yöneticilerine önemli görev düştüğünü vurguladı.
Meslek dersleri için, “Üniversite sınavında sorulmayacak, bunlara neden çalışıyoruz?” diye düşünen öğrencilere, bu derslerin kendisine nasıl zihin ve dünya görüşü kazandırdığının en iyi şekilde anlatılması gerektiğini belirten Yılmaz, şunları kaydetti:
“Nice kariyerinin zirvesine ulaşmış kişileri görüyorsunuz ama toplumla ilgili meseleler olduğu zaman duyarsızlaşıyor. İmam hatip okulunu sadece bir akademik ders, bir üst öğrenime öğrenci hazırlayan değil, bir kültürü kazandıran bir kurum ve kazandırmış olduğu kültürle de diğer okullara örnek olup, toplumda iyiliğin ve hayrın yayılması için öncü olacak nesiller yetiştiren kurum olarak görmek gerekiyor.”
Yılmaz, daha sonra idarecilerin talep ve önerilerini dinledi.